Orçun Özalp – Röportaj


Sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Orçun M. Özalp, DBT veri merkezinin kurucu ortaklarından biri ve aynı zamanda genel müdürüyüm. Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Tek­nolojisi ve Bilişim Sistemleri bölümünden mezun olduktan sonra Türkiye’deki ileri gelen teknoloji firmalarında geçen 15 yıllık profesyonel kariyeri­min ardından sektörün önemli oyuncuları ile bir araya getiren yepyeni bir platformun kurulmasına vesile oldum.

Bugüne kadar KoçSistem, Siemens ve son olarak Turkcell gibi veri merkezi ve çevresindeki katma değerli hizmetlerde sektör lideri kurumlar­da edindiğim farklı tecrübelerimi sektörün içindeki yenilikçi şirketler ile birlikte bu yeni platformda tek elden sunabilmek için yola koyulduk.

Yeni yapımız içerisinde Türkiyenin alanında fark yaratan CDN platformu Cube CDN, İzmir’de Felaket Yönetimi Hizmetleri sağlayıcısı olarak akla gelen Netdirekt, bünyesinden Doğa Telekom başta olmak üzere 5 farklı IT şirketi bulunduran DGB grubu ile Türkiye’nin ilk Bulut Broker şirketi Bulutistan bir araya gelerek bu yeni platform ha­yata geçirdi. Hayata geçirilen bu yenilikci plat­form ile işletmeler tüm temel iş ihtiyaçlarını bulut servisi olarak tek elden temin edebilecek.

Bulut Bilişim ürünlerinin kullanımı nok­tasında Türkiye bugün ne durumda? Bulut bilişim ürünlerini kimler hangi amaçlarla kullanıyorlar?

Bulut Bilişim Türkiye’de son beş yıla göre çok daha ileri bir noktada, bunu şöyle izah edeyim; beş yıl önce bulut kelimesi ile teknolojiyi eşleti­remeyen bilişim alanında karar veren yöneticiler, üç yıl önce Bulut Bilişimin kendileri için faydalı birşey olduğunu bir yıl önce ise bunu kullanan firmaların sağladığı kazanımları net bir şekilde fark ettiler.

En temel de ofis uygulamalarından kurumsal e-posta ile başlayan bu kullanım alışkanlığı he­men paralelde sanallaştırılmış ortamlardan temin edilen sunucu ihtiyaçları ile çeşitlendi.

Özellikle çok noktalı çalışma düzeni olan lojistik ve perakende sektörleri başta olmak üzere e-ticaret gibi oyun endüstrisi gibi dinamik sektör­lerde de kullanım oranı çok hızlı ilerliyor.

Diğer yandan geldiğimiz bu noktadan dünya standartlarında bir kullanım oranını yakalayabil­memiz için önümüzde halen gidecek çok yolu­muz var.

Bulut Bilişim ürünlerinin sektöre kazandırıl­ması ve buluta ait yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi noktasında ülkemizdeki şirket­lerin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde Bulut Bilişim dediğimizde akla gelen ilk konu sanallaştırma teknolojisi, halbuki bu sadece bir temel adım ve asıl fayda bunun üzerindeki katmanlarda ortaya çıkıyor.

Özellikle SaaS tabir edilen, yazılımın servis olarak sunulması alanında geçmişten gelen kurumsal uygulamaların yeni bir platformda buluta uygun şekilde yeniden yazılması gerçek­ten çok ciddi bir maliyet ve zaman gerektiren bir konu iken, günümüzde en başından bulut tabanlı geliştirilen yeni yazılımlara talep büyük bir hız ile arttıyor.

2015 yılında Bulut Bilişim alanında Türkiye ve dünyada yaşanan hangi gelişmeler sek­töre ivme kazandırdı?

Ürün bazında bakacak olursak dünyada veri her geçen gün geçmişten çok daha hızlı büyüyor ve bu büyüyen veri bulutta saklanıyor. Burada iki önemli konu başlığı besleniyor biri Nesnelerin İnterneti diğeri ise Büyük Veri.

Gelişim süreçi olarak bakacak olursak önce sunuculardaki atıl kapasiteyi kullanmayı sağlayan sanallaştırma teknolojisi disk sanallaştırması, masaüstü bilgisayar sanallaştırması gibi birçok alana yayılmaya başladı.

Bize göre ülkemizde pazarın gelişimindeki en önemli açılım, bir süredir kamuda konuşulan KOBİ’lere bulut servislerini kullanmayı teşvik edecek bazı destek paketlerinin hayata geçiril­mesi olacaktır.

dogabt

Mobil teknolojilerin gelişmesiyle birlikte bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonların bulut bilişimle entegrasyonun arttığını söyleyebilir miyiz? Mobil teknolojiler bulut bilişimi nasıl etkiliyor?

Dünyanın ileri gelen danışmanlık şirketlerinin hemen hemen hepsi gelecek 10 yıl boyunca verinin hızla büyeyeceği, büyüyen veri bulutta saklanan, mobil cihazlardan erişilebilir ve sosyal platformlardan tüketileceğini ön görüyorlar.

Bu aynı zamanda IoT diye tabir edilen Nesne­lerin Interneti dünyasınında hızlı olgunlaşmasını mümkün kılıyor.

Diğer yandan kurumsal yazılımların buluta taşınması ile tüm bu mobil cihazlar artık birer cep bilgisayarına dönüşerek her an her yerden çalışabilirliği sağlıyor.

Türkiye’de KOBİ’ler bulut bilişimi nasıl ku­llanıyor? Bulut Bilişim ürünlerinin kullanımı KOBİ’lere ve yeni girişimlere ne gibi avanta­jlar sunuyor?

Bu aslında konu sektörümüzün yumuşak karnı tabir edeceğimiz bir alan. Tüm dünyadan bekle­nenin aksine bulut bilişim en ciddi değer teklifini sunduğu KOBİ’ler den değil büyük firmaların yetkin ve donanımlı IT ekipleri tarafından tüketil­meye başlandı.

Bunun önündeki temel sebep verilerin şirket dışına çıkması gibi görünse de bize göre asıl sorun bu teknolojinin faydasını doğru şekilde sahaya anlatacak yetkin personelin henüz oluş­mamış olmasıdır.

Bu teknoloji ile tanışmış kobilerimiz çok iyi bildiği üzere her hangi birşeyi satın almak zorun­da kalmamak her hangi bir destek personeline ihtiyaç duymadan aylık bedeller ile dilediğimiz yazılım kullanmak aslında çok büyük bir ihtiyaç.

Özellikle yeni kurulan bir firmanın tüm bilişim ihtiyaçlarını bir bulut servis sağlayıcıdan temin etmesi durumunda her an her yerden verisine ulaşabilir olucağından rekabette bir adım öne geçmesi sağlanabiliyor.

2015 yılında bulut bilişim ürünlerindeki gü­venlik ihlalleri ile ilgili bir çok haber duyduk ve özellikle bir depolama aracı olarak bulut bilişim güvenlik noktasında kullanıcılarda güvenlik noktasında ciddi şüpheler uyandır­dı. Yeni dönemde Bulut bilişimde güvenlik en çok yatırım yapılacak başlıklar arasın­da olacak gibi gözüküyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Bu çok hassas bir konu ve bariyer oluştura­biliyor. Ben bu konuyu şu şekilde izah etmeye çalışayım. Bulut bilişimin iki kullanım alanı var biri bireysel kullanım biri kurumsal kullanım şekli.

Sorun yaşanan sistemler genelde ücret­siz bireysel platformlar. Ücret alınan kurumsal platformların güvenliği çok daha yüksek şekilde sağlanıyor. Diğer yandan iki yapının her birinin hem yurt dışından hem yurt içinde sağlayıcıları mevcut. Ülkemizde henüz bu alanda yaşanmış bir sorun henüz duyulmadı. Tabi ki olmayacak anlamına gelmez ama ben şu soruyu sormak istiyorum kendimize, işletmelerin bilgi güvenlik yatırımları ana işi bu olan bir servis sağlayıcı kadar olabilir mi / ya da olmalı mı?

Diğer yandan yapılan araştırmalar gösteriyor ki, şirket içindeki tehditler şirket dışındaki servis sağlayıcılardaki tehditlerden çok daha yüksek orada çıkabiliyor.

Türkiye’de Bulut Bilişim piyasasının gelişi­minin önündeki engeller nelerdir ? Bu enge­lleri aşma noktasında kullanıcılara , firmala­ra ve devlete düşen görevler nelerdir?

Bize göre en büyük gelişim bir araya gelerek kurulması gereken yeni platformlar ile bütünsel ihtiyaçların tek bir noktadan en doğru şekilde karşılanabilmesi. Bunun için bizim de içinde olduğumuz yapı benzeri yapıların hızla çeşitlen­mesi gerekiyor. Pek tabi tüm sektörlerin olduğu gibi bilişim sektöründe de belirli teşvikler, belirli denetlemeler, regüle edilen sektörlerde tanımlan­mış kullanım yöntemleri sektörün bir süredir ısrar ile dile getirdiği konu başlıkları mevcut.

Bulut bilişim sektöründe yetişmiş bilgi tek­nolojileri uzmanı bulmak ve istihdam etmek ile ilgili problemler nasıl çözülebilir?

Bu konuda teknoloji üreticileri ile kamu birimle­ri ortak projeler hayata geçirdiğinde başarıya ulaştıklarını gördük.

Yetiştirilen kaynağın istihdam sağlayacak kuruma bir süre vergi avantajı vb. şekilde sunul­masıda başarı oranını arttırıyor.

Ama diğer yandan bunun zaman gerektiren bir süreç olduğunu kabul edersek bu ihtiyacı minimuma bulut servisleri kullanarak mümkün kılabiliriz.

2016’da ve ilerleyen yıllarda Bulut Bilişim sektörüne ait öngörüleriniz nelerdir?

Bulut bilişim konusunun yayılımını destekle­yen yerli ve yabancı birçok teknoloji şirketi farklı kanallarda bu servisleri Kobilere ulaştırmak için çalışmalarını hızlandıracak.

Bankalar Kobi kanallarından bunu deste­kleyecek, Kamuda belirli fonlar açılarak teşvik edilecek, bilişim sektörünü dönüşümü sürdürerek bu alanda Pazar yapısını değiştirmeye devam edecek.Fakat bize göre her şeyden önemlisi bu yolda güven ilişkisine dayalı yol arkadaşlıklarının sayısı arttıkça pazar büyüyecek.


0 Yorum Mevcut

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir